|
|||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||||||||||
KONUŞMADA GECİKME |
Konuşma ve dil gelişimi iletişim ve sosyal hayatın en önemli öğesidir. Kişi iletişim araçları ile kendini ifade eder ve hayatını devam ettirir. Çocuk ilk doğduğu günden beri sürekli olarak psikososyal ve psiko motor gelişim süreci içerisindedir. Dil gelişimi de doğumdan itibaren başlar. Çocuğun zamanında konuşmasında psikososyal gelişimin, sosyal ilişki gelişiminin, zeka ve öğrenme kapasitesinin normal seviyede olması gereklidir. Konuşmanın Zamanı Ve Gelişmesini Olumlu Ve Olumsuz Yönde Etkileyen Faktörler Genelde bütün çocukların konuşması ve dil gelişiminin olması için yapısal olarak sinir sistemi, sinir sistemi ile dil kasları arası yollar, ağız-damak-dudak-diş yapısının doğuştan normal olması gerekmektedir. Bunlardaki herhangi bir doğumsal sıkıntı ve eksiklik veya sonradan oluşabilecek bozukluk, çocuğun konuşmasını olumsuz yönde etkileyecektir. Bu normal anatomik yapıyı bozan hastalıklar hamilelik döneminde, doğum sonrası gelişebilmektedir. Ortalama olarak, gelişimin ilk altı ayında bebekler önce hecelemeye (ba ba, da da vb), bir yaşından itibaren kelimeler söylemeye (anne, baba, mama, dede vb), 18 aydan itibaren de cümle kurmaya başlar (mama ver, baba gel vb). Bu gelişim dönemlerinin çok gerisinde kalan çocukların tıbbi yönden değerlendirilmesi gereklidir. Altta yatan bir durum çocuğun iletişim sorununun yanında, normal zeka gelişimini ve sosyal gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir. Bununla birlikte bazı çocuklarda hiçbir problem (anatomik ve psikiyatrik) olmadığı halde konuşmada gecikme olabilmektedir. Burada ailesel özellikler önemlidir, çocuğun anne, baba veya yakın akrabalarında alta yatan hiçbir sorun olmadığı halde geç konuşma hikayesi bulunuyorsa, çocuğun konuşmasında da genetik yakınlığa bağlı gecikme gözlenebilir. |
![]() |